7 Ağustos 2012 Salı

kırmızı dünya, mor düğme ve çetrefilli yol.

Ortodoks bir musevi adamım kendini bilmez
Tanrım bak, Tanrım anla ve Tanrım anlat
ağzımın üstünde bir yumruk, bir plak, bir şişe şarap, ışıklar falan
bütün dini, dini bütün bir yosmalıktır ılımlı olabilmek

Bana öğütebileceğim cümleler ver, kelimeler
Yığınla baygın, yığınla değişmeyenin değişim olduğu gerçekliği
ve aynılığımız hatta bazan bayalığımız

İşte diyorum şurası cami de olabilir müze de
İşte diyorum şu adam adam da olabilir veya yalnızca erkek de
hatta çocuklar, mor sümbüller, papatyalar
anneler, babalar vesaire örnekler ne çok.

'Sapanla vurulan kuşlar zalim insanın kendi soyu kırıldığında lanetlediği terörüdür.'
bil bu dünyada kürt, çerkez, laz, insan, hayvan, ölü ve ölgün
yüzler ve suretler var
ben geçen gece birinin ağzından öpmeyi çok istedim de
öpseydim iyi olurdu her şey, ayasofya, ağlayan anneler ve vurulan kuşlar.
ama iyi olmana hatta gülümsemene izin vermez hükümet.

bana, sana, kendime ve sana hatta herkese söylerim
söyleyeceğim de;
'aşk; iki kişinin birbirini önemseme sanatıdır./ve aşıklar sanatçıdır.'

esra demirci

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder